Uzlaşma dizi senaryolarına girdi

UNDP Türkiye ve Adalet Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü “Ceza Adalet Sisteminde Uzlaştırma Uygulamalarının Geliştirilmesi Projesi” kapsamında yürütülen farkındalık yaratma çalışmaları kapsamında  izleme oranı yüksek olan TV dizi ve programlarında uzlaşma teması işlenecektir. Bununla birlikte halkın uzlaşma ile ilgili bilinç ve bilgi düzeyinin arttırılası amaçlanmaktadır.

İlgili bilinçlendirme çalışmaları kapsamında ilk olarak 9 Mart Salı günü  saat 20:00’de STAR TV’de yayınlanan Papatyam Dizisinde uzlaşma konusu işlenecektir.

Seher Alacacı – UNDP Proje Müdür Yardımcısı

Haber üzerine Arabulucu.com Google Groups’da iletilen görüşler:

Değerli arkadaşlar,
Bence halkı bilinçlendirmek açısından uzlaştırma müessesini dizilerde işlemek  yerine , tamamen uzlaştırmaya yönelik tanıtım filmi yapmak daha güvenilirliği olan ve toplum tarafından kabul gören sonuç doğurur. Çünkü Adalet Bakanlığı otoritesi vatandaşça daha çok aidiyet duygusu uyandırır. Başlangıç için Papatyam dizisi sevimlilik arzetse bile %90’ı vurdulu kırdılı, zenginin fakiri ezdiği, paranın gücünün her şeyi satın alabildiği üzerine kurulmuş dizi senaryolarına (Bknz Kurtlar Vadisi, Aşkı Memnu, Yaprak Dökümü ) uzlaştırmanın konu edilişini hayal bile edemiyorum. Kaldıki  senaristerin hukuk bilgisi ne kadar yön gösterici olabilir? Size basit bir örnek vermek isterim. Dizi:  Bu Kalp Seni  Unuturmu? Olayların yaşandiği  zaman 79-80 Yılları. Filmin başrol karakterleri olan karı koca boşanıyorlar. Adliye koridorunda mübaşir tarafları çağırıyor. Karı koca içeri girerken duruşma salonunun kapısındaki tabelaya kamera yaklaşıyor tam ekran Mahkemenin ismini gösteriyor. “İstanbul 5.Aile Mahkemesi” . Komediye bakarmısınız 79lu ve 80’li yıllarda Aile Mahkemeleri kurulmuşta haberimiz yokmuş. Yine Parmaklıklar Ardında isimli dizi de bir savcı bir sürü entrikanın içinde . Keza dizilerde avukatlara yüklenen misyon hep zengin tarafın pis işlerini örtbas eden, kirli para transferini sağlayan kişiler olarak gösterilmektedir.Bence en iyisi tanıtım filmi. Zaten Radyo Televizyon Yasasında, televizyonların yayınlarının belli bir miktarının eğitici programlara ayrılması zorunlu. Bu yüzden para ödenmesine de gerek yok.

İyi çalışmalar.

Fatoş Serin

************************************************

Sevgili dostlarım;

Senarist bir hukukçu olarak değerli meslektaşımız Fatoş SERİN hanım’ın altını çizdiği bu önemli iletiye nacizane eklemelerde bulunmak ihtiyacını hissettim..

Avukatların görsel sanatlar yoluyla imajının çoğunlukla lekelendiği yahut kötü bir tabloda yansıtıldığı gerçeği  karşısında ifade etmek isterim ki, yapılmakta olan diziler, filmler yahut karikatürler genel anlamda özel sektör eseri olup ticari kar amacı gütmektedirler. Belgesel statüsüyle yayınlanmadıkları sürece de gerçeği yansıtmaları beklenilemez. Bu sebeplerle senarist arkadaşlarımız olanı yahut olması  gerekeni değil, izlenilmesi rating getirecek olanı kaleme almaktalardır. Kendilerinden beklenen de budur.

Çoğu oyuncunun da ifade ettiği şekliyle diziler 1 hafta içinde karmaşa içerisinde çekilmekte olup dizilerde filmlere göre hata olasılığı daha yüksektir. Bu sebeple 79-80 li yıllara ilişkin  Aile Mahkemesi ibaresinin görünmesi büyütülebilecek bir hadise değildir. Öte yandan avukatların uzlaşrılıcılığına ilişkin olumlu yahut olumsuz bir durumuda sunmamaktadır.

Halen Yüz yılın en iyi Yüz filmi sıralamasında yer bulan 12 angry men filminde de ülkemizde yer alan CMK  uygulamasının bir benzeri eleştirilmekte ve bunun insan hayatına etkisine değinilmektedir. Yeterli kaynak sağlanması durumunda ülkemizde de Avukatların uzlaştırıcılığı yahut toplum için önemi üzerine vurgu yapan kaliteli filmler yahut tanıtımlar hazırlamak mümkündür.

Tüm meslektaşlarıma teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.

Onur Burak PİLATİN

************************************************

Dün akşam Star’daki diziyi izledim (genelde bu dizileri izlemediğim halde) ve sonuna kadar değil maalesef.  Uzlaşma, bir araba kazası sonucunda yapıldı ve uzlaşmacı bir avukattı. Resmi değil, çok rahat ortamlarda uzlaşma görüşmeleri  yaptılar. Sonunda bir anlaşma oldu ama özellikle kazayı yapan kişi, şikayetçiydi. Sanırım yine de para ödemektense bu anlaşmayı uygulamaya karar verdi.

Benin izlenimim şu: TV izleyicileri, mahkemeye çıkmak yerine uzlaşma sürecinin de olanaklar içinde olduğunu görmüşlerdir. Önemli olan böyle bir kurumun varlığının bilinmesi. Gerçek hayatta uygulama, tabii ki ehil insanların elinde olacak. O yüzden dizilerde ve halkın çok izlediği şovlar, vb’de bu tarz tanıtmaların uygun olduğunu düşünüyorum. Yalnız şunu eklemek isterim, dizilerin normal seyri sırasında da uzlaşmacı davranışlar ve konuşmalar olması güzel olur muhakkak. Böylece izleyenler normal hayatta da bir avukata veya arabulucuya gerek kalmadan, kişiler arasında veya kendisi ile başka birisi arasında resmi olmayan arabuluculuk yapılabileceğini anlayabilirler. Tabii ki olayın arabuluculuğa uygun olup olmadığı kendiliğinden belli olacak. Türk halkı için bu tarz süreçler çok zor olabilir çünkü herkes kavga etmeye, çatışmaya alışmış ama işe bir yerden başlamak gerekiyor sanırım.

Ben üniversite mezunu bir mühendisim. Çalışma hayatım var. Ayrıca 6 yıl fen öğretmenliği yaptım. Amerika’da kısa Arabuluculuk eğitimine gittim. Döndüğümde sıklıkla İstanbul’da olmak üzere, çeşitli şehirlerde Arabuluculuk tanıtımını yaptım, eğitim verdim ve uyguladım. Söylemek istediğim şu ki gerekli eğitimden geçen herkes arabulucu olabilir. Önemli olan, sürecin nasıl işlediğini bilmek ve süreci ileri götürebilmek.

Amerikada çok bulunduğum ve bu konuyu incelediğim için şunları söylemek istiyorum:
1)TV dizilerinde “etkili dinlemek, ben dili ve sorun çözmek” gibi kişisel yaklaşımlar olayın akışı içinde doğal olarak vardır.
2)Hemen her mahallede bir Arabuluculuk Merkezi vardır. Çatışma içine girmiş kişiler doğal olarak ilkönce karakola giderler. Karakol, uygun bulduğu olayları bu merkeze gönderir.
3)”Small Claims” mahkemelerinde yargıç, uygun bulduğu davaları hemen mahkeme binası içindeki arabuluculuk odalarına gönderir (Bu odalarda üç ayrı arabuluculuk süreci izledim).
4)Hemen her avukat aynı zamanda arabuluculuk yapmaktadır.
5)Hemen her üniversitede ve ortaöğretim kurumunda akran arabuluculuğu merkezi vardır.
Sonuç olarak, toplumun doğasını önemli miktarda değiştirebilecek bir anlayışı, mümkün olan her yerede incelemek ve göstermek iyi olur diye düşünüyorum.
İyi günler dileğiyle…
Günseli Aksoy

Facebook yorumları

comments

Powered by Facebook Comments

Bu yazı CMK - Uzlaşma, Etkinlikler, Haberler kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.