Ama arabuluculuk hakkında tahminde bulunurken gözden kaçırılan bir çok nokta var. Ceza uzlaşması için kolluğun, tarafların, savcının, mahkemenin oynadıkları roler söz konusu. Gördüğümüz kadarıyla mahkeme ve savcılıklar uzlaşmayı ellerindeki işin sürecini uzatan bir kurum olarak görmekte, uzlaşma teklifini ise aceleci bir şekilde yaparak geçiştirmektedirler. Bu durum, taraflar için uzlaşma konusunda yeterince düşünme lanağı vermemektedir. Uyuşmalığın taraflarının mahkeme veya savcılık nezdinde itibar görmeyen bir işe girişmek istenmemeleri doğaldır. Bu şartlarda uzlaşma kurumundan da başarı beklemek hayalcilik olacaktır.
Ama arabuluculuğu düşündüğümüzde durum böyle olmayacağını tahmin ediyorum. Öncelikle arabuluculukta süreci istemeyen hakim savcılar değil, sorunlarını çözmek isteyen, gönüllü olarak süreci başlatan taraflar olacaktır. Arabuluculuk üçüncü kişiler tarafından değil değil bizzat tarafların istekleriyle başlayacaktır. Arabuluculuğun yeterince tanıtılması ve yetkin arabulucuların yetişmesiyke halk nezdinde de bu iş zihinlere yerleşecektir. İşi yapacak olanlar bağımsız arabulucular olup rekabet sözkonusu olacağından, arabulucuların yetkinliği ve güvenilirliği tercihlerde etkili olacaktır.
Ceza uzlamasında tarafların uyuşmazlıkları bir “suç fiilinden” kaynaklandığından bu dozda bir çatışmada tarafların istekli bir şekilde uzlaşmaya başlamaları beklenemez. Ceza Hukukundan beklenen öc alma ihtiyacı da uzlaşmaya gidilmesine engel teşkil edebilir. Ancak bir hukuk uyuşmazlığındaki çatışma dozu her zaman onarılabilecek ölçülerdedir. Bu nedenle tarafların tercihleri açısından başvurulması daha kolay bir yoldur. Ben arabuluculuğun ceza uzlaşması ile karşılaştırılamayacak bir başarıya ulaşacağına inanıyorum.
İlgili diğer yazılar
Facebook yorumları
Powered by Facebook Comments
Arabuluculuk hakkındaki geniş bakış açınız etkileyici ama başarısını zaman göterecek. Ceza hukuku konusundaki tespitlerinize katılıyorum. Uzlaştırmanın önündeki en büyük engel, bunu yargıya yük olarak görüp uygulamayanlardır.
Hem ceza hukukumuz açısından hem de beklenen arabuluculuk kanunu tasarısı açısından bakıldığında her iki kurumun da tam manasıyla yerleşebilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu görmekteyiz. Cumhuriyetimiz kanunları çoğu zaman hukuk yaşantımızın önünde gitmekte ve bizden yetişmemiz beklenmekte..
Geri izleme: ARABULUCU Blog © » Arabuluculuğun gelişimi sürecin başında ücretsiz sunulmasına bağlıdır