Arabuluculuk tutar mı, tutmaz mı?

Arabuluculuğun tutup tutmayacağı konusunda yorum yapanlar genellikle caza uzlaşmasının başarısına dayanıyorlar. Bilindiği gibi büyük umutlarla ceza hukukumuza dahil edilen uzlaşma, Caza Kanunu ‘nda işlerlik kazanması için yapılan son değişikliklere rağmen tam manasıyla uygulamaya geçemedi. 2007 yılında İstanbul ‘da yaklaşık 400, Ankara ‘da ise 100 civarında uzlaşma yapılabilmesi durumun pek de iç açıcı olmadığını gözler önüne seriyor.

Ama arabuluculuk hakkında tahminde bulunurken gözden kaçırılan bir çok nokta var. Ceza uzlaşması için kolluğun, tarafların, savcının, mahkemenin oynadıkları roler söz konusu. Gördüğümüz kadarıyla mahkeme ve savcılıklar uzlaşmayı ellerindeki işin sürecini uzatan bir kurum olarak görmekte, uzlaşma teklifini ise aceleci bir şekilde yaparak geçiştirmektedirler. Bu durum, taraflar için uzlaşma konusunda yeterince düşünme lanağı vermemektedir. Uyuşmalığın taraflarının mahkeme veya savcılık nezdinde itibar görmeyen bir işe girişmek istenmemeleri doğaldır. Bu şartlarda uzlaşma kurumundan da başarı beklemek hayalcilik olacaktır.

Ama arabuluculuğu düşündüğümüzde durum böyle olmayacağını tahmin ediyorum. Öncelikle arabuluculukta süreci istemeyen hakim savcılar değil, sorunlarını çözmek isteyen, gönüllü olarak süreci başlatan taraflar olacaktır. Arabuluculuk üçüncü kişiler tarafından değil değil bizzat tarafların istekleriyle başlayacaktır. Arabuluculuğun yeterince tanıtılması ve yetkin arabulucuların yetişmesiyke halk nezdinde de bu iş zihinlere yerleşecektir. İşi yapacak olanlar bağımsız arabulucular olup rekabet sözkonusu olacağından, arabulucuların yetkinliği ve güvenilirliği tercihlerde etkili olacaktır.

Ceza uzlamasında tarafların uyuşmazlıkları bir “suç fiilinden” kaynaklandığından bu dozda bir çatışmada tarafların istekli bir şekilde uzlaşmaya başlamaları beklenemez. Ceza Hukukundan beklenen öc alma ihtiyacı da uzlaşmaya gidilmesine engel teşkil edebilir. Ancak bir hukuk uyuşmazlığındaki çatışma dozu her zaman onarılabilecek ölçülerdedir. Bu nedenle tarafların tercihleri açısından başvurulması daha kolay bir yoldur. Ben arabuluculuğun ceza uzlaşması ile karşılaştırılamayacak bir başarıya ulaşacağına inanıyorum.


Facebook yorumları

comments

Powered by Facebook Comments

Bu yazı Arabuluculukta Kariyer, Avukatlık ve Arabuluculuk kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Arabuluculuk tutar mı, tutmaz mı? için 3 cevap

  1. Anonymous der ki:

    Arabuluculuk hakkındaki geniş bakış açınız etkileyici ama başarısını zaman göterecek. Ceza hukuku konusundaki tespitlerinize katılıyorum. Uzlaştırmanın önündeki en büyük engel, bunu yargıya yük olarak görüp uygulamayanlardır.

  2. admin der ki:

    Hem ceza hukukumuz açısından hem de beklenen arabuluculuk kanunu tasarısı açısından bakıldığında her iki kurumun da tam manasıyla yerleşebilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu görmekteyiz. Cumhuriyetimiz kanunları çoğu zaman hukuk yaşantımızın önünde gitmekte ve bizden yetişmemiz beklenmekte..

  3. Geri izleme: ARABULUCU Blog © » Arabuluculuğun gelişimi sürecin başında ücretsiz sunulmasına bağlıdır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.