Site yönetim paneline son zamanlarda başlıktaki gibi mesajlar yoğun bir şekilde düşmeye başladı. Anladığım kadarıyla “ben de arabulucu olmak istiyorum” diyen yeni arabulucu adayları, üniversite mezunu ve kariyerini planlamaya çalışan insanlar. Herhangi bir mesleki tecrübeleri yok. Yeni bir meslekte ilk adımı atanlardan olmayı düşünüyor olmalılar.
Meslek sahibi ve belirli bir tecrübesi olan ilgililerden aldığım mesajlar kolayca ayırdedilebiliyor. Konu üzerinde ciddi bir şekilde düşündükleri ve öğrenmeye çalıştıkları sordukları sorulardan ve paylaştıkları fikirlerden hemen anlaşılabiliyor.
Eğer arabuluculuk her üniversite mezunu kişinin yapabileceği bir meslek olacaksa, kesinlikle bir mesleki tecrübe aranmalıdır. Arabulucu adayları kendi mesleklerine devam etmeliler ve arabuluculuğu meslekleri nedeniyle yapabilecekleri ek bir iş olarak görmeliler. Bu şekilde uzmanlıklarıyla ilgili konularda arabuluculuk yaparak çok daha kaliteli ve tatmin edici sonuçlara ulaşabilirler.
Kimsenin hevesini kırmak istemem ama “uyuşmazlık konusu” hakkında hiçbir bilgisi olmayan bir arabulucunun başarılı olabileceğine inanmıyorum. Bir boşanma avukatı aile arabulucusu, inşaat mühendisi veya mimar inşaat uyuşmazlıkları arabulucusu, tıp doktoru tıbbi uyuşmazlıklarda, mali müşavir mali uyuşmazlıklarda, marka patent vekili, marka ve patent uyuşmazlıklarında arabuluculuğa soyunmalıdır. Sadece arabuluculuk sıfatı insanların uyuşmazlıklarını çözümünde yardımcı olmak için talip olmaya yetmeyecektir.
Şu ata sözü unutulmamalıdır:
TAŞ YERİNDE AĞIRDIR…
İlgili diğer yazılar
Facebook yorumları
Powered by Facebook Comments
Sayın admin,
Dün Çanakkale’den bir telefon aldım. Arayan Marka Patent vekilliği de yapan Mali Müşavir Murat Pişkin idi. Son altı aydır arabuluculuğa merak sardığını aslında öteden beri kooperatif ve inşaat hukuku alanındaki ihtilaflarda bir nevi arabuluculuk yaptığını, bundan böyle arabuluculuk alanında kendisini geliştirmek istediğini anlattı. Sitenizde ilan olunan Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri Derneği’nin 09 Eylül 2008 tarihli Pratik çalışmasına katılmak üzere Çanakkale’den Ankara’ya gelmek istediğini, bu çalışmaya katılıp katılamayacağını soruyordu. Kendisine uygulayıcı olarak değil ama (Zira arabuluculuk konusunda eğitim almamıştı.) izleyici olarak katılmasında bir sakınca bulunmadığı cevabını verdim. Görülen o ki toplumda konuya olan ilgi artmakta ve kişiler kuruma şimdiden motive olmaktadırlar. Buradan ilanınız yoluyla bizleri Çanakkale’den arkadaşlara dahi duyurmak inceliğini gösterdiğiniz için size teşekkür ederiz.
Hamdi Can Ünsal
AUÇD Saymanı