Başkent Üniversitesi nezdinde başlayan Türkiye ‘nin ilk arabuluculuk eğitim programına kayıt olan arabulucu adaylarının cinsiyetleri ve meslekleri incelendiğinde şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşıyoruz. Buna göre arabuluculuk sertifika programına kayıt olan arabulucu adaylarının yaklaşık %70’i kadın, yine yaklaşık %70’i de hukukçulardan oluşmakta. Bu rakamlar birleştiğinde eğitime ilgi gösterenlerin çoğunluğunun hukukçu kadınlardan oluştuğu gözlemlenmekte.
Kadınların arabuluculuktaki başarı oranlarının daha yüksek olduğuna dair yurt dışı kaynaklı araştırmaların sonuçlarının ülkemizde de geçerli olacağı varsayılırsa, arabuluculuğa yoğun olarak ilgi gösteren ilk Türk kadın arabulucuların, mesleğin ilk yıllarındaki başarısında olumlu yönde etkide bulunacakları sonucuna ulaşabiliriz.
İlgili diğer yazılar
Facebook yorumları
Powered by Facebook Comments
Keşke, bu makale yazılmadan, Başkent Üniversitesi bünyesinde verilen uzman arabuluculuk eğitimlerinden önce Türkiye’de nerelerde uzman arabuluculuk eğitimleri verildiği araştırılsaymış diyorum. Deniz Kite adı sizin bu konuda başvurabiliciğiniz bir isimdir.
Bir konuda size katılabilirim; kadınların arabuluculuk eğitimi konusunda daha duyarlı ve arabuluculuğa yatkınlıkları konusunda daha donanımlı oldukları.
Ama Türkiye’nin ilk arabulucu kadınları çoğunluk olarak hukukçulardan oluşmuyor bunu belirtmek isterim..Bankacılar,mühendisler,eğitimciler,diş hekimleri,akademisyenler… Şu anlamda da kadın hukukçuları gönülden kutluyorum…Türk hukuk camiasının büyük çoğunluğunun arabuluculuk konusunda oldukça hırçın bir duruş sergilediği geçmiş aylara oranla, yine kadın hukukçuların bir kapı açmalarını ve arabuluculuk sistemine sıcak bakmalarını yürekten kutluyorum..
Eminim böyle bir araştırma ciddiyetle yapılmıştır. Hatta bazı eğitim kurumları bahsettiğiniz yola başvurmuş olabilirler. Ancak üniversite çatısındaki eğitimlerin bilimsel olma zorunluluğu da vardır. Bu zorunluluk akademik sıfatların sıhhatinde de önem arzeder. Arabuluculuğa verilen tepkiler sadece belirli kesimlerin çoğunlukla bilgisizce tutumlarından kaynaklanıyor. Ancak okuyan ve gelişmelere açık hukukçular her zaman gerekli adımları zamanında atarak doğru pozisyonu almayı bileceklerdir ki bu insanlar sessiz çoğunluğu oluşturmaktalar.
Değerli Admin,
”
Ancak üniversite çatısındaki eğitimlerin bilimsel olma zorunluluğu da vardır. Bu zorunluluk akademik sıfatların sıhhatinde de önem arzeder. ” diyorsunuz. Bahsedilen konudaki araştırma ciddiyetle yapılırken, daha önce verilen eğitimlerin ne kadar bilimsel ve akademik sıfatlarca verildiği gerçeğine de rastlamış olduklarına inandığımı belirtmek isterim..(Kayseri Ticaret Odası ve Deniz KİTE yine size verebileceğim isimlerdir)
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum…